Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Bodrum’da Kaçak Yapı Düzeni: “Yapanın Yanına Kâr Kalıyor”

Bodrum’un dört bir yanında yükselen kaçak inşaatlar, göz göre göre yasallaştırılıyor. Ruhsatı olmayan yapılar suya ve elektriğe kavuşuyor, denetim mekanizması ise susuyor. Kimileri sistemdeki açıkları kullanıyor, kimileri görmezden geliyor. Sonuçta doğa betonlaşıyor, adalet ise sessiz kalıyor.

Bodrum’un dört bir yanında yükselen kaçak inşaatlar, göz göre göre

Elektrik var, su var, ruhsat yok!

Bodrum’da imarsız alanlarda yükselen kaçak inşaatlar artık gizlenemeyecek kadar göz önünde. Ne ruhsat var, ne denetim… Ama bir şekilde bu yapılar suya, elektriğe kavuşuyor. Yani yasa dışı olan bir sistem, kamu kurumlarının gözü önünde yasal bir hale bürünüyor.

Her gün yeni bir temel kazılıyor, bir başka tepe delinip betonla dolduruluyor. “Yasak bölge” denilen yerlerde villa siteleri yükseliyor, özel havuzlar yapılıyor. Vatandaşın aklına ise tek bir soru takılıyor: “Bu kadar büyük yapılar gözden nasıl kaçıyor?”

Su ve Elektrik Bağlantısı Nasıl Oluyor?

İmarsız bir arsaya su bağlatmak yasal olarak mümkün değil. Ancak Bodrum’da bu mümkün hale gelmiş durumda. Bazı mülk sahipleri, mevcut bir yapıya ait eski sayaç numaralarını kullanarak ya da geçici inşaat aboneliği alıp kalıcı hale getirerek sistemi aşıyor.
Elektrik de aynı şekilde… “Şantiye elektriği” adı altında alınan geçici bağlantılar, bir bakmışsınız, lüks villaların kalıcı hattına dönüşmüş.

Bu noktada en çarpıcı gerçek şu: Birileri bu durumu biliyor, ama sessiz kalıyor.
Kimi kurumlarda göz yumuluyor, kiminde “sistemden onay çıktı” bahanesiyle geçiştiriliyor. Oysa vatandaşın ruhsatlı, yasal bir yapı yapabilmesi için sayfalarca belge toplaması, aylarca beklemesi gerekiyor.

Kaçak İnşaat Patlaması

Son birkaç yılda Bodrum’un doğası, plansız inşaatlarla büyük bir tahribata uğradı. Kimi ormanlık alanlar, kimi tarım arazileri “imar affı çıkar” umuduyla betonla kaplanıyor. Droneların yakalayamadığı, şikayet edilmeyen alanlarda sabaha kadar çalışan iş makineleriyle katlar çıkılıyor. Eski ve yeni hali paylaşılarak büyük yapılaşmaya kurban giden tarlalar için denetim istendiğinde; “denetledik herhangi bir değişim söz konusu değildir” yanıtı geliyor.
Bazı müteahhitler cezaları da “inşaat maliyetine dahil” ediyor. Yani ceza ödeniyor, ama yapı kalıyor. Çünkü yıkım uygulanmıyor ya da erteleniyor.

Sistem mi Bozuk, Vicdan mı?

Asıl sorun sadece imarsız yapı değil, adaletsizlik.
Bir tarafta yasal yollarla evini büyütmek isteyen vatandaşa “izin yok” deniyor, diğer tarafta milyonluk kaçak villalar göz göre göre tamamlanıyor.
Denetim mekanizması işlemiyor. Her kurum “sorumluluk bizde değil” diyerek topu birbirine atıyor.

Bodrum’un geleceğini ilgilendiren bu tablo karşısında, vatandaşın sorduğu sorular giderek çoğalıyor:
➡️ Kim bu kaçak yapılara göz yumuyor?
➡️ Kim su ve elektriği bağlayanlara onay veriyor?
➡️ Bu sistemin içinde kimler sus payını alıyor?

Bodrum’da artık yalnızca doğa değil, adalet de beton altında kalıyor.